26 Kasım 2010 Cuma

Dark Tranquillity - Lethe (Anlam Çevirisi)

Lethe, Dark Tranquillity şarkıları arasında çevrilmesi (hatta anlaşılması) en güç parçalardan. Yazıldıgı dil içinde bile pek çok alegori ve devrik cümle yüzünden anlaşılması zor olan bu parçayı dilimize kazandırmak ise daha da zor. Neyse, şarkı Dark Tranquillity'nin bunalımlı aşk şarkılarından birisi. Giden sevgilinin arkasından yazılmış oldugu çok açık. Fakat kullanılan göndermelerin çoklugu parçayı sıradan bir aşk parçası ya da ayrılık parçası olmaktan çok daha uzaga taşıyor. Artı Lethe'den bahsedilen bir sevgiliden çok o sevgilinin ayrıldıgı andan sonraki hayatı betimliyor.

Lethe

Give me the drink of the fluid That disintegrates And lend me the sweet balm and blessing Of forgetfulness, empty and strong

Lethe, Yunan mitolojisinde alegorik unutma tanrıçasıdır. Nefret, fesat, Nifak, Kin ve Kavga tanrıçası Eris'in kızıdır. Unutmak, Geçmişin izlerini acılarını silmek anlamına gelir. Aynı zamanda bu tanrıçayla simgeleştirilmiş (Yunan mitolojisinde tüm tanrı ve tanrıçalar nesneleştirlmiştir aynı zamanda) ölüler ülkesi Hades'teki unutma nehrinin adıdır. Lethe hakkında pek çok sanat eseri yapılmış olsa da aslında mitolojide adı pek geçmez. Lethe, Hades'e gelen ölülerin üzerinden geçerken geçmişlerini unuttukları ve buradaki sonsuz hayatlarına sıfırdan başladıkları nehirdir. Dolayısyıla geçmiş yaşamın acı tatlı izlerini hatıralarını siler geçer Lethe. Bu kısa genel girişten sonra ilk paragrafı anlamaka pek de zor degil. Burada Lethe'nin unutturucu özelligi vurgulanıyor. Empty and strong cümlenin ikici bölümünün tamamını betimleyen bir sıfat grubu ama Türkçeye çevirirken bunun konabilecegi en uygun yer belki de unutmak yleminin boş ve güçlü etkisi ya da parçadaki deyimile etkisi olur diye düşündüm.

Hold me near, unravel the stars As I speed through the heavens Speed through the night For you are my blade and my rope Your are my Lethe

Dedigim gibi parçadaki sözcükler o kadar farklı anlamlara çekilebilir ki. Hold me near "yakın tut beni" ya da "içten sarıl bana" diye çevirilmesi mümkün bir kısım. Ama aslında her ikisi de yakın anlamlı. Burada Lethe sevgiliyle özdeşleştirilmiş durumda. Belli ki ayrılıgı kabullenememiş bir insan portresi parçadaki. Yıldızları çözmekten açıga çıkarmaktan kastedilen muhtemelen ayrılık sırasında cevaplanmamışları aydınlatmak. Olasılıkla ayrılan sevgili beraberinde bazı açıklamadıgı sırları da götürdü. Ve geride kalan cevapları merak ediyor. As.... kısmındaki Heavens çift anlam taşıyor. (The Mind's I'de bunlardan onlarca var) "Heavens" hem cennet kelimesinin çogulu hem de (bu kelimenin ingilizcede çogul kullanımı gökyüzü demektir) gökyüzü anlamında. Parça buradan başlayarak pek çok DT parçasında oldugu gibi intihar egilimine giriyor. Muhtemelen bu kısım çok büyük bir bunalımı anlatıyor. Son mısralar ise sevgiliye karşı şu anki duyguları aktarıyor. Geride kalan kişi açıkça görülüyor ki tam bir zıtlık ve bunalım içinde. Ayrılan sevgiliyi hala daha sevdigi de çok açık. Sen hem daragacımsın (ki açıkça bunalımın boyutu görülüyor ayrılıgın ardından) hem de kılıcmsın (ipten kurtaran yani kurtaran). Bu olasılıkla ayrılan sevgiliden çok çevirinin başında da söyledigim gibi ayrılıktan sonraki zamanı betimliyor. Parça zaten bu andan sonra ayrılan sevgiliye bir yakarşla da dönüşüyor. Belki de dönecegi umudu ya da geçmişte bir yerlerde acıları dindirdigi vurgulanıyor. Ama sonuçta çok açık olan şu ki, sevgiliye karşı zıt duygular beslenmekte. Hem kurtarıcı hem de öldüren, süründüren aynı kişi.

In currents of cobalt You storm through my heart To sever, to puncture The memories that burn Let sweep through the arteries In sharp stabs of pain Your talonlike fingers to kill me again

Burada yukarıda karanlıkta kalan kısım aydınlıga kavuşuyor. Kobalt, agır elementler arasında kanser başta olmak üzere ileri hastalıklarda kullanılyor. Özellikle kanserli dokuların yok edilmesinde, ya da genel anlamda doku hastalıklarının tedavisinde son derece etkilidir. Yine açıkça görülüyor ki ayrılıga ragmen giden sevgili son bir hamle yapıyor ve anıları geri almak üzere harekete geçiyor. Yani belki tekrar kurtarıcı kılıgında bir kez daha acı vermek için geri dönüyor belki de anılarda dahi bir iz bırakmak istemiyor kendisi hakkında.

Steal me, invade me and charge me again For I burn and I shudder Burn with each movement of

Geride kalan kişi kendisine dogrultulan silaha çoktan boyun egmiş durumda. Belki de çektigi acıyı artık kabullenmiş

So, cleansed through a floodlight I appear; reforged and renewed Caressed by the sweet balm and blessing Of forgetfulness, empty and strong Lethe, Hold me near, my one friend and guide As I drown through your fingers Drown through your love For you are the life I hate You are my Lethe

Bundan sonra, ayrılıktan sonraki zaman Lethe'yle özdeşleştirilmiş. Yukarıdaki paragraflarda yaşanan acının ardından sonra artık bir sükunet dinginlik durumu söz konusu. Belli ki aradan zaman geçen zaman en azından kişinin kendisini yenilemesini ve unutmasını saglamış. Anıların bile zarar verdigi intihar egilimindeki o ruh hali yerini dinginlige bırakmış gibiydi... Ancak bunun çok kısa sürdügü de hemen dizelerin ikinci bölümünde beliriyor. Tekrar özlem var yine. Ve belki içten içe büyüyor depresyon. Belki kişi unuttugunu sandıgı anıları eskisinden çok daha güçlü hissettigini ve sahte huzurunun ardına gizledigi derin elem ve kederi hatırladı yine. Karşıt uyguların kişiye depresyona sürükledigi çok açık. Hala daha geri dönmesini istiyor. Tüm geride olanlar ve nefretine ragmen.

Drag me down, in passionate sighs With the ocean above me And flames in my eyes And grant me a life I can live Without...

Gözlerimdeki alevlerle ve üstümdeki okyanusla tutkulu özlemlerde (iç geçirmelerde) sürükle beni. Ve bana ...'sız (sensiz) yaşayabilecegim bir hayat bagışla. Sözler çok açık. Kesin bir dille, giden sevgiliyi unutmak parçadaki kişinin en büyük istegi. Ancak o da çok iyi biliyor ki bundan daha çok onun geri dönmesini istiyor. Buraya kadar olan kısmı bir de genel olarak özetleyeyim dedim. şarkı aslında çok basite indirgenirse bir ayrılık sonrası zaman dilimini anlatıyor. ilk önce ayrılık sonucu unutma (hatta başta geçen sıvıyı alkole bile benzetebilirsiniz ya da sonrası bölümü uyuşturucuya uyarlayanlar bile vardı forumlarda.) daha dogrusu unutmaya çalışma evresi var. E tabii ayrılmışsın önce gece gündüz depresyon dolu bir anılarla boguşma evresi olacak. Bu evre sırasında muhtemelen ilişkinin bitigi kabullenememiş. Daha sonra unutmak ve sonrasındaki dinginlik (projektörle temizlenmek) anlatılıyor. Fakat hemen ardından aslında hiçbir şeyin unutulmadıgı tersine acının devam ettigini kendi kendine itiraf ediyor kişi. Gerçek hayatta da çogu zaman böyle olmaz mı. Aslında korkularımızı, bunalımlarımızı, aşklarımızı, hatalarımızı unutmuyoruz. Sadece tüm geride kalan acılarımızı, yanlışlarımızı ve pisligimizi bilinçaltında gömmeye çalışıyoruz boş yere. Çogu ise başaramaz saklamayı. Bir gün yine gelir o gömdükleri geri. Ve sonrasında aslında hiçbirşeyin unutulması kolay degildir. Parça da "Umarım bir gün unuturum, sensiz bir hayata da alışırım" diyerek bitiyor.

Son olarak ;Delilik çok büyük acıların Lethe'sidir...


Alıntıdır, evet.